Sağlık

Hemipleji Nedir? Hemipleji Rehabilitasyonu & Tedavisi

Halk arasında inme olarak da bilinen hemipleji, beyin damarlarının tıkanması sonucu ortaya çıkan ve vücudun sağ ya da sol bölgesini etkileyen sinir sistemi hastalığıdır. Hastalarda hareket kaybına ya da azalmasına neden olan hemiplejide hasarın şiddetine göre farklı duyusal kayıplar da görülebilmektedir. Her yaş grubunda görülebilen hemipleji genel olarak fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamalarıyla tedavi edilmektedir.

Hemipleji Nedir?

Beyni besleyen damarların yırtılması ya da tıkanması sonucunda bedenin sağ veya sol bölgesinde nöromusküler fonksiyon kaybı yaşanmasına neden olan sinir ve kas sistemi bozukluğu hemipleji nedir sorusunun cevabıdır. Beynin sol tarafında meydana gelen hasarlar vücudun sağ tarafını, sağ tarafında meydana gelen hasarlar ise vücudun sol tarafını etkilemektedir. Dünya genelinde en sık karşılaşılan beyin ve sinir sistemi bozukluklarından biri olan hemipleji daha çok orta yaş ve üzerinde görülse de her yaş grubu risk altındadır.

Tek taraflı hareket kaybı ya da azalmasıyla birlikte beyin hasarının şiddetine göre farklı semptomlarla da birleşebilmektedir. Görme bozuklukları, konuşma bozuklukları (motor afazi), ataksi, hafıza ile ilgili problemler, el ve ayakların sınırlı kullanımı, idrar tutamama gibi bağırsak fonksiyonlarını kontrol edememe gibi semptomlar da hemipleji ile birleşebilmektedir. Erken evrede müdahale edilen hemipleji bazı vakalarda geçici olsa da genel olarak kalıcı seyretmektedir.

Hemipleji, vücudun etkilenen yarısına ve etki alanına göre çeşitlenmektedir. Sol hemipleji hafıza ve algı problemleriyle karakterizedir. Hastalar genellikle düşünmeden hareket etmekte ve günlük hayatlarında sıkıntı yaşamaktadır. Sağ hemipleji ise konuşma bozuklukları ve yutma fonksiyonunda yaşanan kayıplarla karakterizedir. Bu tip hemiplejide görsel hafıza ve algıda sıkıntı görülmemektedir. Kasların aşırı kasılması ve hareket anormallikleri ise spastik hemipleji vakalarında görülmektedir. Bu tip hemipleji semptomların görüldüğü bölgede ağrıya da neden olabilmektedir. Oldukça nadir karşılaşılan alternan hemipleji ise bir çocukluk çağı hastalığıdır. Genellikle ayda birkaç kez gerçekleşen hemipleji atakları bir süre sonra geçmektedir. Zaman içinde motor becerilerde kayıp ve psikososyal bozukluklar görülebilmektedir. Serebral hemiplejiye beyin lezyonları neden olurken spinal hemiplejiye ise omurga lezyonları neden olmaktadır. Yüz hemiplejisinde ise yüzün sağ ya da sol tarafında felç görülmektedir.

Hemipleji Nedenleri

Beyin kanaması, beyin damarlarında meydana gelen hasarlar ve tıkanmalar, beyin damarlarının kansız kalmasına neden olan hemoraj ve iskemi en sık karşılaşılan hemipleji nedenleri arasında bulunmaktadır. Bununla birlikte beyin tümörleri, kafa travmaları, serebrovasküler bozukluklar, koroner arter ve atrial fibrilasyon gibi kalp hastalıkları ve beyinle ilgili cerrahi operasyonlar da sık karşılaşılan hemipleji nedenlerinden bazılarıdır.

Hemiplejinin diğer risk faktörleri şu şekildedir:

  • Beyin kanaması ya da anevrizma,
  • Travmatik beyin hasarları,
  • Hipertansiyon,
  • Obezite,
  • Diyabet,
  • İskemik atak,
  • Yüksek kolesterol,
  • Kalple ilgili rahatsızlıklar,
  • İleri yaş,
  • Sigara ve alkol kullanmak,
  • Hareketsiz (sedanter) yaşam tarzı,
  • Kalıtımsal faktörler.

Hemipleji Belirtileri

Hemipleji belirtileri hasarların yerine, şiddetine ve büyüklüğüne göre hastadan hastaya değişiklik göstermektedir. Bununla birlikte hemiplejinin genel belirtileri şu şekildedir:

  • Sağ ya da sol taraf yüz, kol ve bacaklarda uyuşukluk hissi, hissizlik, dokuda sertlik, kuvvet kaybı ya da hareket kaybı veya hareket fonksiyonlarında azalma,
  • Yürümede ve ayakta durmada güçlük yaşama ve denge bozuklukları,
  • Duyu bozuklukları,
  • Konuşmada güçlük yaşama,
  • Hafıza kayıpları,
  • Yer ve zaman kavramlarını algılamada güçlük yaşama.

Hemipleji Tedavisi

Hemipleji tedavisinde öncelikle tek taraflı felce eden olan faktörlerin iyileştirilmesi amaçlanmaktadır. Bununla birlikte fizik tedavi ve rehabilitasyon hemipleji tedavisi için uygulanan en etkili yöntemdir. Özellikle beyin kanaması ya da damar tıkanmalarında ilaçlı tedavi uygulanarak hasarın önüne geçmek amaçlanmaktadır. İlaçlı tedaviyle kontrol altına alınan hasarların ardından hastaların genel sağlık durumuna uygun olarak hemipleji rehabilitasyonu uygulamalarına geçilmektedir. Özellikle hastaların tıbbi geçmişlerinde beyin hasarı olmaması ve genç olmalarının yanı sıra bağırsak fonksiyonlarında sorun olmaması ve algı ve zihinsel problemlerin bulunmaması fizik tedavi uygulamalarından daha başarılı sonuçlar elde edilmesini sağlamaktadır.

Hemipleji fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamalarının erken evrede başlatılması da önemlidir. Geç kalınan tedavilerde hemiplejiden kaynaklanan kemik erimesi, bası yaraları, toplardamarda iltihaplanmalar ve bağırsak fonksiyonlarında bozukluk gibi farklı komplikasyonlar ortaya çıkabilmektedir.

Nörolog, beyin cerrahı, fizyoterapist, ortez uzmanı, sosyal hizmet uzmanı, dil ve konuşma terapisti, iş ve uğraşı terapisti, fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanı ve psikologlardan oluşan fizik tedavi ekibi tarafından planlanan tedavi hastalara özeldir. Rehabilitasyon uygulamaları ise kasların güçlendirilmesini sağlayan egzersizler, konuşma terapisi, iş ve uğraşı terapisi ve eklem hareketlerinden oluşmakta ve hastaya göre uygulamalar değişmektedir. Bu uygulamalarda farklı teknik ve yöntemlerden yararlanılmaktadır. Bobath tekniği, fonksiyonel elektrik stimülasyonu (FES) ve ortez kullanımı gibi hemipleji rehabilitasyonunda nörofizyolojik yaklaşımlar da tedavide uygulanmaktadır.

Hemipleji İyileşme Süreci

Tedaviye başlandığı andan itibaren iyileşme süreci başlasa da gelişim hastadan hastaya değişiklik göstermektedir. Tedavinin ilk haftalarında uygulanan ilaçlı tedavi iskemi ya da kanama gibi beyin hasarlarını iyileştirmektedir. Bu patolojilerin ortadan kalkması sonrasında beyin fonksiyonlarının iyileşmesi ise birkaç ay sürebilmektedir.

Erken evrede ilaçlı tedaviyle birlikte başlanan fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları ve hemipleji egzersizleri hastaların desteksiz ayakta durması ve yürümesi ve yatakta pozisyon değiştirebilmesi gibi motor becerilerin kazandırılmasına yöneliktir.

Genel olarak hastaların sabırlı olması gereken ve zorlu bir süreç olan uygulamalar ne kadar erken başlarsa tedavi o kadar hızlı gerçekleşmektedir. Çoğu vakada hemipleji başladıktan sonraki ilk 3 ayda iyileşme görülmektedir. Bununla birlikte bazı vakalarda tam iyileşme yıllar içinde de olmaktadır.

Bir yanıt yazın